Filipinler’in Savunma Stratejisi: Artan Gerilimler ve Bütçe Artışı

Filipinler, Çin ile yaşanan gerilimlerin gölgesinde 2025 yılı için savunma bütçesini bir kez daha artırmaya hazırlanıyor. Hükümetin açıkladığı yeni bütçe, geçtiğimiz yıla göre %10’luk bir artışla 258,2 milyar PHP’ye (yaklaşık 4,4 milyar USD) ulaşacak. Bu, art arda ikinci kez çift haneli büyüme gösteren bir savunma bütçesi anlamına geliyor ve ülkenin güvenlik politikalarının ne kadar ciddiyetle ele alındığını ortaya koyuyor.

Savunma bütçesinde bu denli önemli bir artış, Filipinler’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma çabalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Çin ile Güney Çin Denizi’nde yaşanan anlaşmazlıklar, özellikle Second Thomas Shoal üzerindeki hak iddiaları, bu bütçe artışının en büyük motivasyon kaynaklarından biri. Filipinler, BRP Sierra Madre adlı gemiyi bu atolde kasıtlı olarak karaya oturtarak bölgedeki varlığını pekiştirmeye çalışıyor. Çin ise bu geminin kaldırılması için baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak dikkat çekici olan nokta, 2024 yılına kıyasla bütçedeki artış hızının yavaşlamasıdır. Geçtiğimiz yıl %18,3 gibi hızlı bir büyüme kaydedilirken, bu yılki artışın %10 civarında kalması, ekonomik koşulların ve bütçe planlamalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Yine de, bu bütçe artışı Filipinler’in askeri modernizasyon konusundaki kararlılığını zayıflatmıyor.

Özellikle ekipman alımları için ayrılan bütçe payının giderek artması, Filipinler’in savunma yeteneklerini modernize etme hedefinden vazgeçmediğini gösteriyor. 2025 yılı için savunma bütçesinin %22’sinden fazlasının silah platformları ve sistemlerine harcanması planlanıyor. Bu, ülkenin dış tehditlere karşı savunma kapasitesini artırma çabalarını yansıtıyor.

Filipinler’in bu stratejik hamleleri, Güney Çin Denizi’ndeki gerilimlerin ışığında daha güçlü bir duruş sergileme amacını ortaya koyuyor. Ülke, sadece savunma bütçesini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda bu bütçenin önemli bir kısmını modernizasyon ve askeri kapasiteyi artırmaya yönelik projelere yönlendiriyor. Bu, Filipinler’in bölgesel güvenlik ortamında proaktif bir rol oynama arzusunu gözler önüne seriyor.

Ancak, bu bütçe artışlarının sürdürülebilirliği, gelecekteki ekonomik koşullara ve Filipinler’in bütçe yönetimine bağlı olacak. Bütçe artış hızındaki bu yavaşlama, ülkenin ekonomik durumu üzerinde potansiyel baskılar yaratabilir. Filipinler’in, bu gerilim dolu bölgede güvenliğini korurken, ekonomik dengeleri de gözetmesi gerekecek.

Sonuç olarak, Filipinler’in savunma bütçesindeki bu artış, ülkenin güvenlik politikalarının ne kadar ciddi ve kararlı bir şekilde ele alındığını gösteriyor. Ancak, ekonomik zorluklar ve bütçe yönetimi, bu politikaların sürdürülebilirliği konusunda dikkat edilmesi gereken önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.