Savunma Harcamaları ve Bütçe Dengesi: İngiltere’nin Zorlu Seçimi

Birleşik Krallık’ın yeni İşçi Partisi hükümeti, savunma harcamalarına yönelik ciddi bir taahhütle göreve başladı. NATO’yu merkeze alan bir savunma stratejisi benimseyen hükümet, GSYİH’nin %2,5’ini savunmaya ayırma hedefini vurguluyor. Ancak bu hedefin, belirsizliklerle dolu bütçe koşulları altında ne kadar gerçekleştirilebilir olduğu konusunda bazı ciddi soru işaretleri var.

Keir Starmer liderliğindeki hükümet, selefi olan Muhafazakar Parti’nin savunma harcama planlarıyla sınırlı bir hareket alanına sahip. Eski hükümetin 2024-25 mali yılında savunma bütçesinde %7,5’lik bir kesinti öngördüğü bir dönemde, bu yeni hükümetin bu plana ne kadar bağlı kalacağı belirsizliğini koruyor. Daha da önemlisi, savunma harcamalarını artırmak için gereken finansmanın bulunması, hükümetin diğer önceliklerle rekabet eden bütçe talepleri karşısında büyük bir zorluk oluşturuyor.

Öte yandan, yeni hükümetin savunma politikalarını şekillendirecek olan Stratejik Savunma İncelemesi (SDR), İngiltere’nin savunma ihtiyaçlarını ve NATO ile olan ilişkilerini yeniden değerlendirecek. Bu inceleme, sadece İngiltere’nin savunma stratejisini belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda bu stratejinin uygulanabilirliğini ve mali sürdürülebilirliğini de test edecek. Ancak, hükümetin bu incelemeden çıkan sonuçlara ne kadar hızlı ve etkin bir şekilde yanıt verebileceği büyük önem taşıyor.

İşçi Partisi hükümetinin savunmaya yönelik iddialı harcama taahhüdü, özellikle Ukrayna’daki savaşın ve bölgedeki diğer güvenlik tehditlerinin ışığında, İngiltere’nin uluslararası güvenlik taahhütlerini yerine getirme çabasını yansıtıyor. Ancak, bu taahhüdün gerçeğe dönüşmesi, hükümetin ekonomik büyümeyi artırma ve bütçe kısıtlamalarını dengeleme yeteneğine bağlı olacak. Ekonomik büyümenin hızlanması, ilginç bir şekilde, hükümetin NATO hedeflerine ulaşmasını daha da zorlaştırabilir çünkü artan GSYİH, savunma harcamalarının oransal olarak daha büyük olmasını gerektirir.

Sonuç olarak, İngiltere’nin savunma harcamalarına yönelik bu ciddi taahhüdü, ülkenin güvenlik stratejisi açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Ancak bu sınav, sadece hükümetin ulusal ve uluslararası güvenlik politikalarını ne kadar iyi yönlendirebildiğini değil, aynı zamanda ekonomik gerçeklerle nasıl başa çıkacağını da gösterecek. Hükümetin karşı karşıya olduğu bu zorluklar, İngiltere’nin savunma politikalarının geleceğini belirleyecek ve NATO içindeki rolünü şekillendirecek.

Kaynak: A5 Dergi