SONGAR Drone Sistemi’ne 81 mm’lik Üçlü Havan Entegre Edilecek
Güvenlik güçleri tarafından sahada başarıyla kullanılan ve her geçen gün geliştirilen SONGAR Dron Sistemi’ne 81 mm’lik üçlü havan entegre edilecek. Sillahlı ve bomba atarlı versiyonlarının yanı sıra füze, Togan gibi özel geliştirilmiş mühimmata kadar birçok versiyonu bulunurken, Silahlı dron sistemi yüzde 83 oranında yerli özelliğine sahip.
Asisguard Genel Müdürü Mustafa Barış Düzgün, “Yüksek teknoloji düzeyinde yüzde 83,42’lik yerlilik oranıyla “Yerli Malı Belgesi” aldık. Son olarak ise SONGAR’a MKE ile 81 mm’lik üçlü havan ve 60 mm’lik mühimmat entegre edeceğiz. Çok yakın zamanda atışını yapacağız. Bu geliştirme Ukrayna-Rusya savaşında çok talep gördü. Bu dronlar, bir zırhlı aracın üstüne çıkıp tepeden 81 mm’lik havan topunu bırakıp imha etmek için çok fazla kullanıldı” dedi.
Güvenlik güçleri tarafından sahada başarıyla kullanılan ve her geçen gün geliştirilen SONGAR dron sisteminin silahlı ve bombaatarlı versiyonlarının yanı sıra füze, Togan gibi özel geliştirilmiş mühimmata kadar birçok versiyonu bulunuyor. ABD, İsrail, Çin, İngiltere gibi ülkelerden pek çok yabancı yayın organınca “dünyanın ilk operasyonel silahlı dron sistemi” olarak duyurulan SONGAR’a şimdi de Makine Kimya Endüstrisi (MKE) ile ortak proje çerçevesinde 81 mm’lik üçlü havan ve 60 mm’lik mühimmat entegre edilecek. Deneme atışlarına yakın zamanda başlanıyor. ASISGUARD Genel Müdürü Mustafa Barış Düzgün, SONGAR’a entegre edilmesi planlanan yeni projeler hakkında bilgi verdi.
SONGAR’ın geliştirilme sürecini aktaran Düzgün, “2019 yılında Türkiye’de envantere giren SONGAR silahlı dron sistemi; Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Özel Harekat Başkanlığı’nın envanterinde ikişer adet olarak kullanılmaktadır. Daha sonra güvenlik güçlerimizden gelen geri bildirimlerle sürekli geliştirilmesi devam etti. İlk olarak 5.56 mm MKE’nin silahını entegre ettik. Bir platforma ne kadar faydalı yük entegre ederseniz daha fazla işe yaradığını gördük ve bunun üzerine TÜBİTAK SAGE ile çalışarak 81 mm’lik havan topu olan TOGAN’ı ekledik. Ardından 40 mm’lik bombaatar ekledik. Talepler devam ettikçe füze ekledik, sis ve gözyaşartıcı bombası mühimmatı entegre ettik. Böylece toplumsal olaylarda da kullanılabilir hale getirdik. Yaklaşık 2 sene sonra Pasifik Asya ve Afrika’da bir ülkeye çoklu adet satışımız oldu. Sadece silahlı dron almak istediler ancak iyi görme kabiliyeti de istedikleri için gece görüş kabiliyetli kameralar entegre ettik. Artı olarak yüksek zoom kabiliyetli gündüz kameraları kazandırdık. Lazer mesafe ölçer taktık” diye konuştu.
4 ülkeye ihracat yaptıklarını dile getiren Düzgün, “Başlangıçta bize ait olmayan ürünleri git gide yerlileştirdik. Yüksek teknoloji düzeyinde yüzde 83,42’lik yerlilik oranıyla “Yerli Malı Belgesi” aldık. Afrika’da çok başarılıyız, 2 ülkeye toplu satışımız bulunmaktadır. Kuzey Amerika’ya da ihraç ettik. Pasifik Asya’da bir ülkeye çoklu adet satışımız oldu. Bu ihracatlar SONGAR ile başladı ancak diğer sistemlerle devam etti. Farklı coğrafyalara sistem satmanın avantajı, farklı coğrafyalarda ürününüzün çalışma koşullarının çevresel koşullara göre farklılıklar göstermesidir. Her yerde bu saha entegrasyonunu yaptığımız için çevresel koşullara dayanıklı ve uzun süre uçabilen ürüne eriştik” şeklinde konuştu.
SONGAR’da da kullanılabilecek olan yeni gimbal projeleri hakkında bilgi veren Düzgün, sözlerine şöyle devam etti:
“Bulut altında koşan, uçabilen, HAVELSAN’ın vtol sistemlerinde veya SONGAR’da da kullanılabilecek, lazer mesafe ölçme kabiliyetine sahip, yurtdışındaki rakiplerine göre epey iddialı, yakın zamanda lanse edeceğimiz bir gimbal sistemimiz bulunmaktadır. Havadaki en ufak bir titreşim yeryüzünde çok uzak mesafe görüşlerinde görmeyi engellemeye neden olmaktadır. Kameraların stabilize olması gerekmektedir. Uzak mesafelerde bulut altı uçan sistemlerde kullanılan stabilize olmuş görüntüleme sistemimizin çalışmaları bitmiş durumdadır, yakın zamanda tanıtımı gerçekleştirilecektir.”
Aynı zamanda SAHA İstanbul Üyesi olan ASISGUARD’ın sadece dron ailesiyle değil yeni coğrafyalarda farklı projelerle de adını duyurduğunu vurgulayan Düzgün, sözlerini şöyle noktaladı:
“Dron ailesiyle girdiğimiz coğrafyalarda başka kabiliyetlerimizi de göstermeye başladık. Aslında dron bizim yol haritamızdaki 4 ana daldan biridir. Yanında gece ve gündüz görüş kameraları tasarlama kültürümüz bulunmaktadır. Sınır güvenliğinde, dronlarda, silah kulelerinde, zırhlı araçlardaki 360 derecelik kameralarda, aklınıza gelebilecek tüm kamera sistemlerini üretme kabiliyetimiz bulunmaktadır. Örneğin, Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB)’nın 700 araçlık modernizasyon projesinde ana yükleniciyiz. Sahada da güvenlik güçlerimizin araçlarında 2 binden fazla kameramız 360 derece görüntüleme sağlamaktadır.”